Hakkımda

Fotoğrafım
gelip geçerken kancasız oltama takılanlar;

17 Haziran 2016 Cuma

KITLIK...

KITLIK

Öte'denBeri yaşadığımız en büyük kıtlık; 
sevgi, 
saygı 
ve güven 
kıtlığı mıdır? 


"Hayati önemdeki bir meslek tercihinin de, hafta sonunu nasıl geçireceğimiz ile ilgili küçük, gündelik tercihlerinde bir fırsat maliyeti mutlaka vardır. Daha da genelleştirirsek, her tercih ya da seçimimizin bir fırsat maliyeti olduğunu söyleyebilirim. Böyledir çünkü aslında bütün tercihlerimiz temelde, kısıtlı bir kaynaklarla (paramız, gelirimiz gibi) alternatif kullanımlar arasında daraltmaya ilişkin kararlardır. Esasen insan hayatı da özünde, irili ufaklı tercihlerin (ve vazgeçişlerin) sürekli birbirini izlediği bir kararlar silsilesinden ibaret olarak görülebilir.

Bu kararların bir kısmını, fazla hatta neredeyse hiç düşünmeden, adeta otomatik biçimde; alışkanlıklarımız, içgüdülerimiz ya da duygularımız/zaaflarımız yahut reflekslerimiz vasıtasıyla alırız. Günlük hayatta karşımıza çıkan çeşitli alternatifler arasında tercih kararlarının çoğunu öğle yemeğinde ne yemeli; sinemaya mı gitmeli, o kitabı mı okumalı benzeri tercihlere ilişkin kararlar gibi alırız.. 

Kıtlık, insan isteklerinin, bu istekleri tatmin etmek için gerekli mal ve hizmetleri üretmekte kullanılacak kaynaklardan fazla olması nedeniyle ortaya çıkar. Bu nedenledir ki, gerçek yaşamda  istediğimiz her şeye sahip olamayız. Kıtlık yaşamın bir gerçeğidir ve dünyanın her yerinde söz konusu olan bir sorundur. 


Bir şeyi elde etmek için veya bir isteği tatmin etmek için vazgeçilen en iyi alternatiftir. İstekler ile ihtiyaçlar aynı şeyler değildir. İstekler, gelir sınırsız iken tatmin edilmek istenen duygular iken; ihtiyaç sınırlı gelirle tatmin edilmek istenen duygulardır."

kırık kalem sus pusundan çala kalem "merhaba"

 e bu küslük nereye kadar,
 bu yalnızlık...
 koyver gitsin,
 yol ver gitsin,
 boş ver gitsin halleri nereye kadar...
 el ver gelsin artık,
 yine yine yeniden selam dünya,
 merhaba...

5 Aralık 2014 Cuma

Marie-Olympe-de-Gouges

Türk kadınına seçme ve seçilme hakkı verilmesi ,
-5 Aralık 1934-
ATATÜRK' ün
siyasal ve toplumsal devrimlerinden biridir.

Fransız Devrimi sırasında Kadın ve Kadın Yurttaş Hakları Bildirgesini yayınlayan ve yayınladığı bir yazının kralcı görülmesi nedeniyle de idam edilen Olympe de Gouges kadınların seçme hakkı için mücadele veren ilk modern savunucudur.

Marie-Olympe-de-Gouges

DİDEROT- 5 Ekim 1713 - 31 Temmuz 1784

                    “yalanın faydası bir defa içindir, gerçeğin faydası ise sonsuz ve ölümsüz”

"Güler yüzle söylenen bir yalanı bir anda yuttuğumuz halde,
acı gerçeği ancak damla damla yutarız."

Kuşkucu gezintiler
Sağır ve dilsizler hakkında mektup
Doğanın yorumlanması üzerine düşünceler
Filozofça Düşünceler
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.

Genco Erkal: "Bir delinin hatıra defteri"

Öte'denBeri, lal olmuş gelir dilim, bu sesleri duyup, bu delikanlı yüreklere şahit oldukça,  gençliğimden, nefesimden utanırım...

77 yaşında bir cevher, isyan ediyor, çığlık çığlığa  bir başlıkla yazılıyor,
dilinden düşenlerle,  
"Susulacak zaman değil!"
 
Nazım' ın mısralarının ruh bulduğu sesinden ölümsüz şiirler dinledim çok şükür bi zaman kara memleketimde "memleketimden insan manzaraları" başlığı altında..


50 yıl aradan sonra 'Bir Delinin Hatıra Defteri'i yeniden sahneleyecek usta oyuncu Genco Erkal. Her darbeyle güçlenerek yeniden ayakta kalma direncinin arttığını söylüyor Erkal. "Ben öyle de oynarım, böyle de, sokakta da oynarım. Tiyatro benim için bir yaşama biçimi, onsuz bir yaşam düşünemiyorum. Belediye, Kültür Bakanı ya da aileden biri dokunmaya kalkarsa müthiş bir güçle isyan ediyorum" diyor.

26 Kasım 2014 Çarşamba

Bir Parça / John Keats

Şairin mezar taşına yazılmasını istediği sözler,
Öte'denBeri dilimde, işte geldik gidiyoruz iz bırakmadan der gibi..

”Here lies one whose name was writ in water.” /
“Burada adı suya yazılmış olan biri yatmaktadır.”


BİR PARÇA
Nerededir Şair? Gösterin onu! Gösterin
Dokuzuna ilhamdır!
Ben de onu bir yerden bilebilirim!
Bu kişi bir diğeriyle eşittir;
O kişi bir kralsa da, dilenciler kavminde en fakir de olsa,
şaşılası bir başka şey olsa ya da.
Bir insan maymunla Eflatun arasında kalabilir pekala;
Bu kişi bir kuşla; Çalıkuşu yahut Şahin
Çıkabilir tüm içgüdüleri bulmaya...
Duymuştur hali hazırda aslanın kükrediğini
Ve anlatabilir coşkun gırtlağının söylemek istediklerini
Onun için kaplanın haykırışı açık seçiktir
Ve üşüşür kulağına anadil misali.
John Keats

24 Kasım 2014 Pazartesi

Çığlık-Boğuntu / Edward Munch

Öte'denBeri bana göre  acının rengi olan siyah ve kırmızı can vermiş Çığlık adlı tablosuna Edward MUNCH' un. Öyle değilmidir gerçekten; boğulduğumuzu hissettiğimiz çığlık anlarında gözümüz kararmaz, yüzümüz kızarmaz mı?

Munch, “Dışavurumculuk” akımının öncülerinden sayılır ve 1893 tarihinde yaptığı karton üzerine pastel çalışılmış, 84cmx66cm  botyutlarında bir tablo olan Çığlık ressamın en önemli eseri olarak görülüyor sanat çevrelerince. 

Munch'ün günlüğü ele alınırsa bu resim Nice'den etkilenerek yapılmıştır. Günlüğünde anlattığına göre iki arkadaşıyla yürümektedir. Bu sırada güneş batmaktadır ve gökyüzü kan kırmızısı rengindedir. Munch kendini yorgun hissetmiş ve trabzanlara yaslanmıştır. İki arkadaşı ise yürümeye devam etmiştir. Bu sırada doğanın çığlığını hissettiğini günlüğünde dile getirir Munch. Bu resmi yaptığı sırada hastadır ve bu yorgunluğunun oradan geldiği düşünülür. Amerikan sanat tarihçisi Robert Rosenblum'a göre bu resimdeki insan figürünün yüzü Paris'teki Musée de l'Homme'da bulunan Peru'dan gelmiş olan mumyanın yüzünden etkilenerek yapılmıştır.

Çığlık(Skrik) / Boğuntu